Antioksidan vücut hücrelerinde üretildiği gibi birçok besin içinde de doğal olarak bulunan bir kimyasal bileşendir.Vücuttaki toksik maddelerin atılmasında ,hücrelerin yenilenmesinde ve hasarların onarılmasında kullanılmaktadır.İnsan sağlığına zarar verecek her türlü hastalıktan ve maddeden korunmak için antioksidanlar şarttır. Vücudun koruma kalkanıdır.
Özellikle koyu renkli meyve ve sebzeler antioksidan yönünden çok zengindir. Halk arasında ´kırmızı-mor meyveler kanserden korur’ inancı buradan gelmektedir.
Besinler içindeki antioksidan miktarı belli tekniklerle ölçülür ve tanımlanır. En çok da o besinin oksijen radikali emme kapasitesini yani ORAC değerini ölçmektir. USDA’ya göre bir kişinin alması gereken günlük antioksidan miktarı 3000 - 5000 ORAC birimi değerinde olmalıdır.
Gülgiller ailesinin bir üyesi olan aronya, meyveler içinde en yüksek antioksidan miktarına sahiptir. (www.medicalnewstoday.com).
Bazı meyvelerin ORAC değerleri
Aronya 16062
Kara mürver 14697
Kızılcık 9000
Yaban mersini 4669
Çilek 4302
Gojiberry 3290
Kiraz 3747
Bilimsel araştırmalar günlük almamız gereken antioksidan miktarının 3000 - 5000 ORAC değeri miktarında olmasını önermektedir. 100 gram aronya 16062 ORAC değerindedir.
Taze aronya meyvelerinden yaklaşık 30 adet
Kuru aronya meyvelerinden 1 avuç miktarı
Meyve suyundan 100 ml - 300 ml
Konsantresinden 15 ml
Toz aronyadan 1-2 çay kaşığı
Fibreden 1-2 çay kaşığı
Aronyanın ağız büzücü, kekremsi ve buruk bir tadı vardır. Hem ödem önleyici hem de antioksidan olan içerdiği yüksek tanenler (tanin) buna sebep olur. Tek başına tüketilebileceği gibi meyve suyu, meyve konsantresi, tozu, reçeli gibi alternatifleri vardır.
Hastalık, beden veya zihinde meydana gelen rahatsızlık ve görev bozukluğuna yol açan belirli bir anormal duruma verilen isimdir. Kimi zaman yaralanma, sakatlık, sendrom, semptom ve normal yapı ve fonksiyonun anormal çeşitlerini kapsayacak biçimde, geniş bir anlamda kullanılır.
Sağlık, sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içerisinde olmasıdır.Sağlık, insan yaşamının sürdürülmesinde, yaşam kalitesinin yükseltilmesinde ve korunmasında özel bir öneme sahiptir. Sağlığın korunması ve geliştirilmesi kişinin öncelikle kendi sağlığına sahip çıkması ve sağlık bilincini geliştirmesi ile mümkün olduğu unutulmamalıdır.
Belirli bir hastalık etkenine karşı direnç kazanmış olan; immün. Bebekler bazı hastalıklara karşı bağışık doğar çünkü doğumdan önce anneden bebeğe antikorlar geçer.
Belirli bir hastalık etkenine karşı vücudun direnci; immünite. Enfeksiyonlara karşı direnç sağlayan molekül, hücre ve dokular topluluğuna “bağışıklık sistemi” denir. Hastalığı geçirmek ve aşı olmakla aktif bağışıklık, aktif bağışıklığın sağlanamadığı durumlarda vücuda dışarıdan antikor verilmesiyle pasif bağışıklık sağlanır.
Tek zincirli RNA’ya sahip, zarflı, yüzeyinde protein çıkıntıları olan büyük virüs ailesi. Koronavirüsler (CoV), hafif ve orta derecede şiddetli solunum yolu hastalıkların yanı sıra MERS , SARS ve COVID-19 (Yeni Koronavirüs Hastalığı) gibi şiddetli seyreden hastalıklardan da sorumludur.
İlk olarak Çin’in Wuhan şehrinde 2019 yılı aralık ayının sonlarında ortaya çıkan, bulaştığı kişilerde ateş, öksürük, nefes darlığı gibi belirtilere neden olan hastalık; Yeni Koronavirüs Hastalığı. COVID-19’a neden olan virüsün adı SARS-CoV-2’dir.
Bir bulaşıcı hastalık etkeninin çeşitli yollardan vücuda girerek çoğalması. Enfeksiyon durumunda hastalık belirtilerinin ortaya çıkması gerekmez. Enfeksiyonla birlikte hastalık belirtileri de meydana gelirse enfeksiyon hastalığından söz edilir.
Enfeksiyon etkenini vücudunda bulunduran kişi. Enfekte kişiler her zaman hastalığa ilişkin semptom göstermeyebilir, fakat bulaştırıcı olabilirler.
Bir organizmanın veya virüsün genetik materyalinde meydana gelen kalıcı değişiklik. RNA virüslerinde DNA virüslerine oranla çok daha fazla mutasyon meydana gelir. SARS-CoV-2 bir RNA virüsüdür.
Bir hastalığın veya enfeksiyon etkeninin ülkelerde, kıtalarda, hatta tüm dünya gibi çok geniş bir alanda yayılım göstermesi. COVID-19, ülkemizde de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi ilan edilmiştir.
Bir genetik materyali bulunan; hücre zarı, çekirdek, sitoplazma ve organelleri olmayan; yalnızca konak hücre içinde çoğalabilen, bazıları insanda hastalık yapan varlık. COVID-19’un etkeni Koronavirüsler ailesinden SARS-CoV-2 isimli bir virüstür. Virüs kaynaklı hastalıklara antibiyotikler etki etmez.
Sözcük anlamı, sağlık bilimi demektir. Sağlıklı anlamına gelen Hygies, mitolojide tıbbın babası olarak bilinen Eskülap’ın kızı Hygiea’dan gelmektedir. Günümüzde sağlığı koruma uygulamalarının tümüne hijyen denmektedir.
Patojen mikroorganizmaların ve çok dirençli olmayan diğer mikroorganizmaların tahrip edilmesi, ortamın hijyenik hale getirilmesi için sıcak ya da soğuk su ve deterjan ya da kimyasal maddelerin uygulandığı tüm işlemlere dezenfeksiyon işlemleri denir.
Bir enfeksiyona karşı bağışıklık sağlamak için hazırlanmış, vücuda çeşitli yollarla verilen biyolojik ürün. Aşılar hastalığı geçirmeden o hastalığa karşı bağışıklık kazanmayı sağlar. Aşılamanın amacı hastalığı ve hastalıktan dolayı oluşabilecek ölüm ve engellilik durumunu önlemektir.
Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir. Genel anlamda ise kanser vücudumuzun çeşitli bölgelerindeki hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile oluşan 100'den fazla hastalık grubudur. Çok çeşitli kanser tipleri olmasına rağmen, hepsi anormal hücrelerin kontrol dışı çoğalması ile başlar. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara, hatta ölüme dahi neden olabilir. Kanser (cancer) terimi, tıbbın babası olarak bilinen Yunan fizikçi Hippocrates (MÖ 460-370) tarafından oluşturulmuştur. Vücudumuzdaki sağlıklı hücreler bölünebilme yeteneğine sahiptirler. Her hücrenin hayatı boyunca belli bir bölünebilme sayısı vardır. Sağlıklı bir hücre ne kadar bölüneceğini ve gerektiğinde ölmesini de bilir. Bazen süreç doğru yoldan sapar, yeni hücrelere gerek olmadan hücreler bölünmeye devam eder. Bilincini kaybetmiş kanser hücreleri, kontrolsüz bölünmeye başlar ve çoğalırlar. Fazla hücrelerin kütleleri bir büyüklük veya tümör oluştururlar. Kanserin bu şekilde vücudun diğer bölgelerine yayılması olayına metastaz adı verilir.
Diyabet, kandaki şeker düzeyini dengeleyen insülin hormonunun; eksikliği ve/veya yeterince salgılanmasına rağmen, vücutta kullanılamaması sonucu oluşan kronik metabolizma bozukluğudur.