Sağlık, sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içerisinde olmasıdır. Optimum sağlık için yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme temel unsurdur.
Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin her birinin yeterli miktarlarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması “yeterli ve dengeli beslenme” ile açıklanır. Besin öğeleri vücudun gereksinmesi düzeyinde alınamadığında ‘yetersiz beslenme’ oluşur. Besin öğeleri gereğinden fazla tüketilirse, çok alınan bazı öğeler vücutta yağ olarak depolandığından sağlık için zararlı olur ve bu duruma ‘dengesiz beslenme’ denir. Yeterli ve dengeli beslenme, sağlığın korunmasında ve hastalıkların önlenmesinde çok büyük etkendir.
Beslenme; açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek değildir. İnsanlar çoğunlukla besinsel nedenlerle değil, alışkanlıklarına, kültürlerine göre seçimler yapıyorlar ve içeriği dikkate daha az alıyorlar.
Bugün, beslenme konusunda Hipokrat’ın 2000 yıl önce “Aldığın ilaç besinin, aldığın besin ise ilacın olsun” dediği noktadayız. Yediklerimiz zamanla bizim bir parçamız haline gelir. İnsan yediği kadar sağlıklıdır; beslenme alışkanlıkları ve seçimleri insanın yaşam kalitesini, süresini, sağlığını etkiler.
Bulaşıcı olmayan hastalık riskinde, genetik ve çevresel koşullar etkili olsa da değiştirilebilir yaşam tarzı ile ilgili faktörler bireysel sağlık düzeyinde büyük rol oynar. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), tüm kardiyovasküler hastalıkların % 80’inin, tüm tip 2 diyabetlerin % 90’ının ve tüm kanserlerin %30’unun sağlıklı beslenerek, fiziksel aktiviteyi artırarak ve sigara içmekten kaçınarak önlenebileceğini tahmin etmiştir.
https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/beslenme/yeterli-ve-dengeli-beslenme.html
Yeterli ve dengeli beslenme için aşağıda yazdığımız temel besin gruplarından tüketmek gereklidir.
Süt ve süt ürünleri, protein, kalsiyum, fosfor, B2 vitamini (riboflavin) ve vitamin B12 olmak üzere birçok besin öğesinin önemli kaynağıdır.
Kalsiyumdan zengin olan bu grup, kemiklerin ve dişlerin sağlıklı gelişiminde ve hücre çalışmasında önemli rol oynar.
Yoğurt, peynir, süt, kefir içeren bu gruptan yaşımıza ve ihtiyacımıza göre tüketmeliyiz.
Et, tavuk, balık, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi besinler bulunur. Ceviz, fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar da bu grup içinde yer alır.
Protein, demir, çinko, fosfor, magnezyum, B6, B12, B1 ve A vitamini, posa (kurubaklagiller) içerirler.
Temiz yumurta her gün özellikle çocukların beslenmesinde yer almalıdır. Bakliyatlar tüketilmeden önce muhakkak 12-24 saat suda bekletilmelidir. Yağlı tohumların içeriğindeki kalori miktarı fazla olduğu için günlük tüketim miktarına dikkat edilmeli ve mümkünse tüketim öncesi kabuklarından çıkartılmalıdır.
Her türlü yenilebilen ksım sebze ve meyve gubunda yer alır. Mineraller ve vitaminler bakımından zengindirler. Folik asit, A vitaminin ön öğesi olan beta-karoten, E, C, B2 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip bileşiklerden zengindirler.
Çeşitli renk ve türden sebzeyi mevsiminde, dengeli olarak tüketin:
Bir gün içerisinde, koyu sarı sebzeler (havuç, patates), koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, marul, kıvırcık, pazı, semizotu, brokoli vb), nişastalı sebzeler (patates, bezelye) ve diğer sebzeler (domates, soğan, taze fasulye) dengeli bir şekilde tüketilmelidir.
Meyveler de, içerdikleri besin öğeleri ve miktarı bakımından farklıdır. Bu nedenle tüketimlerinde çeşitlilik sağlanmalıdır. Genellikle, turunçgil grubu ve çilekler C vitamin açısından; kiraz, kara üzüm,
karadut, aronya meyvesi diğer antioksidanlardan zengin; muz, elma gibi meyveler potasyum bakımından zengindirler.
Buğday, pirinç, mısır, çavdar ve yulaf gibi tahıl taneleri ve bunlardan yapılan un, bulgur, yarma, gevrek ve benzeri ürünler bu grup içinde yer alır. Çok çeşitli vitamin, mineral, karbonhidrat (nişasta, lif) ve az da olsa protein içerirler. Tüketirken en dikkatli olunması gereken besin grubudur. Mümkün olduğunca az işlenmiş ,katkısız ürünler tercih edilmelidir.
Besinler derken hayati önemi olan suyun unutulmaması gerekir. Günlük olarak 2 ile 3 litre arası su tüketilmelidir.
Suyun yerini hiçbir sıvı alamaz ancak miktarına dikkat edildiği sürece, sağlıklı meyve konsantreleri/suları, bitki çayları, maden suları tüketilebilir. Ölçülü derecede kahve de içilebilir.
Özellikle sıvı tüketimimizi alışkanlıklarımız ve kültürümüz belirlemektedir.
Sağlıklı yaşam için size gereken mineral, vitamin, lif ve özellikle yüksek antioksidan içeriğiyle aronya ürünlerimiz hem az hem de öz olarak fazlasıyla karşılayacaktır.
Mor Aronya ürünleri günün her öğününde keyifle ve güvenle yanınızda!